
HepsiJET emekçilerinin sömürü düzenine karşı direnişi devam ediyor
HepsiJET emekçileri, haklı fesih kararıyla gasp edilen haklarına karşı direnişini sürdürüyor.
HepsiJET emekçileri, haklı fesih kararıyla gasp edilen haklarına karşı direnişini sürdürüyor. Esenyurt Tabela Meydanı’nda bir araya gelen emekçiler, patronların sömürü düzenine karşı ses yükseltti. Partizan’ın da katıldığı açıklamaya, BDSP (Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu), Yeni Dünya İçin Çağrı, ESP, EMEP ve SKM yer aldı. Eylem sırasında emekçiler sık sık, “HepsiJET işçisi yalnız değildir”, “Ekmek, onur, adalet”, “HepsiJET işçiye hesap verecek” ve “İşçiler burada, yönetim nerede?” sloganlarıyla taleplerini dile getirdi.
Hepsiburada iştiraki HepsiJET’in, Esenyurt deposunda çalışan emekçiler, insan onurunu hiçe sayan sömürü koşullarına karşı haklı fesih kararı alarak direnişe geçti. Klimasız ortamlarda çalıştırılan, cinsiyetçi hakaretlere maruz bırakılan emekçiler, mücadelede kararlı olduklarını vurguladı. Basın açıklamasını işçi Nergis Eren okudu.
Emekçiler, defalarca yetkililere iletilen hukuksuzlukların görmezden gelindiğini, şikayet edenlerin azarlanarak, baskı altına alınarak susturulmaya çalışıldığını belirtti. “28 işçi olarak iş kanunundan doğan haklı fesih hakkımızı kullandık. Bu yalnızca bir çekilme değil, ekmek ve haysiyet mücadelemizin bir devamıdır” denildi.
“Bizimle ilgisi yok demekten vazgeçin”
Sermayenin emeği ucuza sömürüp sorumluluktan kaçmasının en kirli yolu olan taşeron sistemi, holdinglerin kârı kasalarına aktarırken işçileri hak mücadelesinde muhatapsız bırakmak için taşeronları kalkan yapıyor.
Eren, okuduğu basın açıklamasında holdinglerin taşeron kalkanına vurgu yaptı. Sürecin yalnızca HepsiJET’te değil, ülke genelinde sistematik hale gelen sendikasızlaştırma politikalarının bir parçası olduğunu belirten işçiler, şirketin taşeron TRW firması üzerinden sorumluluktan kaçtığını ifade etti. “Bu işçilerin bizimle ilgisi yok demekten vazgeçin! Taleplerimizi derhal karşılayın” çağrısında bulunan emekçiler, sermaye güdümünde hareket eden firmalara karşı mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı.
Öte yandan Eren, içeride biriken haklarını almak için hukuki ve fiili mücadele sürecini başlattıklarını ifade etti. HepsiJET’in, çalışanları olduğunu açıkça gösteren tüm kanıtlara rağmen sorumluluğu taşeron firmaya yüklemeye çalıştığını vurgulayan Eren, büyük firmaların taşeron aracılığıyla yürüttüğü sömürünün artık gizlenemeyecek boyuta ulaştığını ve işçilerin haklarını derhal alması gerektiğini belirtti.
“Mücadelemiz devam edecek”
Velat Çakır, çalışan arkadaşlarının çalışma şartlarının iyileştirilmesini talep ettiklerini belirterek, “Biz onların cebindeki parayı istemiyoruz; sadece gözden kaçırılan haklarımızın verilmesini istiyoruz” dedi. Patronların susmayı tercih ettiğini vurgulayan Çakır, güvendikleri kişilerin de onlar gibi güvencesiz olduğunu belirterek, “Bugün işçiler haklarını almak için burada” ifadelerini kullandı. Ülke genelinde artan işsizlik ve emeğin değersizleştirilmesine dikkat çeken Çakır, kendilerine, onurlarına, haysiyetlerine ve emekten yana dostlarına güvendiklerini, aldıkları güçle mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. “Bu haklar, HepsiJET çalışanlarına verilene kadar mücadelemiz devam edecek” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
“Temiz vitrinlerin aralarındaki pislikler”
Hijyen ortamının sağlanmadığı şartlarda çalışmak zorunda bırakıldıklarını ifade eden Ali Yaşa, konuşmasına “temiz vitrinlerin aralarındaki pislikler” diyerek başladı. “Ben, 27 arkadaşım ile birlikte haklı fesih kararı aldık. Bugün itibarıyla 24 gündür direnişimizi sürdürüyoruz. HepsiJET bizlere ‘siz bizim çalışanımız değilsiniz’ dedi. Peki, bir soru: Bizlere ne diyorsunuz? Eğer ‘siz HepsiJET çalışanısınız’ diyorsanız, bunun karşılığında firmadan ne alıyoruz?” ifadeleri ile HepsiJET’te çalışmanın pişmanlık verici olduğunu dile getirdi.