Yıkılmak istenen anıt mezar değil, Ermeni devrimcilerin mücadelesidir

Tunceli Valiliği tarafından TC devletinin kolluk güçleri ile çıkan çatışmada 13 Mayıs 1980 tarihinde yaşamını yitiren TKP/ML üye ve yöneticisi Ermeni komünist Armenak Bakırcıyan’ın anıt mezarının yıkım kararı alındığı açıklandı.

Dersim’in Nazımiye ilçesinde Pembelik Baraj Gölü’nün kıyısında 26 Nisan 2016’da açılışı yapılan  “Armenak Bakırcıyan, Hrant Dink, Manuel Demir, Nubar Yalımyan, Kevork Çavuş, Monte Melkonyan, Antranik Uzunyan… isimsiz mezarsız tüm kahramanlara” yazılı anıt mezar, Dersim’deki Ermeni devrimciler adına bir simge anlamı taşıyor.

Ermeni Soykırımı’nın 100. yılında Dersim’de Partizan’ın çağrısı ile yapılan anıt mezarın açılışına birçok devrimci, demokrat, yurtsever kurum ve dernek temsilcilerinin yanı sıra, Ermeni diasporasından temsilci katılmıştı. Armenak’ın mezarını yıkmak isteyen Tunceli Valiliği yıkım için “meşru” bir zemin yaratmak adına uzun bir anti-propaganda, karalama ve Ermeni düşmanlığı çalışmaları sonunda kararını verdi.

 

Sözcü gazetesinin tescillenmiş Ermeni düşmanlığı devrede

Ermeni ve Kürt düşmanı, faşizmin sözcüsü Sözcü gazetesinin Ankara temsilcisi Saygı Öztürk’ün 28 Kasım’da yaptığı haberin ardından valilik kararının çıkması da dikkat çekici Öztürk, “Türkiye’de Ermeni terörist için anıt mezar diktiler” başlıklı haberi ile yıkımın propagandasını yaparken diğer taraftan Hollanda Türk Konseyi Başkanı olan Sefa Yürükel uluslararası uğraşları ile olayı gündeme getirmeyi başardı (!)

Yürükel milli bir görev yaptığını iddia ederek, Yenihaber Belçika sitesinde “Burada doğru bir mücadele verdik ve kamuoyu yapılmasını sağladık. Milli mücadelede bize destek olan tüm gazete ve gazete yöneticilerine ve emeği geçen Türkiye, Azerbaycan ve yurtdışındaki STK yöneticilerine ve siyasilere teşekkür ediyoruz. Ayrıca, Tunceli Valisini tebrik ediyoruz, doğru kararı aldı” şeklinde konuştu. Armenak’ın mezarının çeşitli karalama çalışmaları sonucunda yıkılmak istenmesi açık bir Ermeni düşmanlığına işarettir. Armenak’ın mezarının yıkılmak istenmesi, diğer taraftan TC devletinin 7 Haziran’dan sonra devreye soktuğu savaştan sonra siyasi soykırım ile birlikte başta T. Kürdistanı olmak üzere halkın her türlü değerine saldırının bir parçası olarak devrededir. Bilindiği üzere TC devleti mezarların tahrip edilmesini her dönem yürüttüğü saldırıların bir parçası olarak ele alıyor.

 

Tüm Ermeni devrimcilere yönelik devreye giren düşmanlık

T. Kürdistanı’nda birçok PKK mezarlığına saldırı düzenlendi, mezarlıklar talan edildi. Bitlis merkeze bağlı Yukarı Olek köyündeki PKK mezarlığının askerler tarafından 29-30 Eylül tarihleri arasında bombalanması, Eylül ayının 16’sında Muş’un Varto ilçesi Kulan köyünde bulunan PKK mezarlığına yönelik askeri operasyon mezarlık ve çevresinin bombalanması bunun örneklerindendir. Yine ekim başında Dersim-Pülümür yolunun kapatılmasıyla başlayan operasyon, Pülümür Vadisi kırsalında devam ederken PKK’lilere ait mezarların ve yaşamını yitirenlerin kemiklerinin bulunduğu mezarlıklar helikopter ve tanklarla bombalanmıştı. Armenak’ın anıt mezarının yıkılmak istenmesinin bu saldırılardan ayrı olmamakla birlikte burada onun şahsında Ermenilere, Hrant’a, tüm Ermeni devrimcilere özel bir düşmanlık devreye girmiştir. Yıkılmak istenen sadece Armenak’ın anıt mezarı değil, Ermeni devrimcilerin bu anıt mezarla yaşatılmak istenen mücadelesi, bu anıt simgesi ile yaşatılmak istenen anılarıdır.